Zaman makinesi

“Acaba 5 yıl önce bugün ne yapıyordum” sorusu düştü gece gece aklıma… Gün gün saat saat işlediğim ajandalarımla dolu dolabımı açtım, orta raflardan birinde olacaktı, neredeydi? şu muydu? Niye hala üzerlerine etiket yapıştırmıyorum ki? Ay sonra eriyor etiketler… Hah! Buldum…. 5 Nisan, Aaa! Boş… Pazar günüymüş ve hiç bir şey yapmamışım. Hastaymışım bir önceki gün. Tüm gün yattım herhalde…

Tüh.. boşa gitmiş koca gün

Neyse ki sonraki hafta çıkarmışım acısını… Bak fotoğraflarını da koymuşum, ne gezmişim ama koca şehri baştam başa… Bisikletle çıkmıştım herhalde, vapurda çaylar ve martı fotoğrafları da var.

10 sene önce ne yapmışım peki? Dur bakalım onun ajandası da bir üst rafta olsa gerek… Hah! Ay nasıl da tozlanmış! Kapalı dolap, hayret bir şey! Şubat, mart, nisan… 5 Nisan.. Aaa yine boş! Yine hasta yatmışım hem de beş gün! Tüh tüh tüh! Bi de üstüne iş yerinden uyarı almışım. İnsafsızlar.

Ama güzel yılmış… Mayısta ilk konserimizi vermişiz arkadaşlarımla, ay ne heyecanlanmıştım hala aklımda. Bu kolye duruyor mu acaba? Aa! Ne çok seyahat etmişim! Bazı fotoğraflar acemi işi olmuş bak tutturamamışım netliğini ışığını. Neyse artık. Ne boş günmüş ya rabbi! Belki 20 sene öncesinde vardır bir şeyler. Onlar diğer dolaptaydı… 17, 18, 19, 20! Tamam burada. O zamanlar deri kaplı defterler tutuyordum tabi. Bak bak nasıl da dökülmüş bazıları. Evet bakalıııım, 20 sene önce, şubat, mart, nisan? 5 Nisan!

İşe giderken bir fotoğraf çekmişim sadece. Altında da notu; “Teyze sabah keyfinde… 🙂 Coffee&Cigarette”

Elinde sigarasıyla bir kafenin bahçesinde en köşeye sinmiş, başında yarım yamalak bağladığı yemenisiyle buruş buruş yüzünü herkesten saklamak istercesine kahve bardağının buharında gizlenen bir kadın…

Çok acayip…. Neden çekmişim ki bu kadını?

Önünde yarısı yenmiş simidini koyduğu poşetiyle bu yüz neden bu kadar tanıdık şimdi?

Üstündeki eskimiş kazağın altından görünen gömleğinin deseni neden bu kadar tanıdık? Pantolonu, ayağındaki ayakkabısı…

Bu yüz neden bu kadar tanıdık?

Ömrünü nasıl tükettiği parmaklarının arasında yarısı küle dönmüş sigarasını tutuşundan belli olan bu kadın…

Yok! Yok artık! Kalkmam lazım, tüh ajanda düşerken saçıldı içinden fotoğraflar. Ama kadının fotoğrafı elimde, koridora doğru ilerlemem lazım, ayna var koridorda… yok! Yok canım! Benzetiyorum sadece. Zihnim oyunlar oynuyor yine. Bak! Bak aynaya! Bak işte! Aynaya bak! Şimdi fotoğrafa bak… Aynaya bak… fotoğrafa bak… aynaya… Bu… bu nasıl olabilir? Bu yüz… aynadaki yüz… fotoğraftaki yüz… Bugün 5 Nisan…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir