Günaydın, tünaydın, iyi geceler, günaydın!

Günaydın kalp kırıklarım, bitmemiş aşk öykülerim günaydın…
Geçmek bilmez günlerim, saatlerim; hepinize dakika dakika günaydın!
Çayı, simidi, martısı vapuru olmasa binlerce şairi aç bırakacak, her sokağını,  caddesini ezberleyip tozunu yuttuğum yapayalnız şehrim; sana da günaydın!

Derken öğlen olmuş; üst üste yığılmış binaları, insanları, hisleri, tarihiyle koca bir kent kavrulur olmuş güneş altında… İşte şimdi, buharlaşıp boğazı sise boğan denize tünaydın!
Çarşı pazarda gırtlağına basa basa bağırıp akşam yemeğinin düşüyle ter döken tezgahçı; sana da tünaydın!
Zil çalsa da tenefüste hoşlandığı kızı görse diye yüzündeki sivilcelerle oynayan ergen, sana da tünaydın!
Hayal kurup düş biriktirmeyle gün geçiren bre ahmak! Bak akşam oldu, gün soldu, düş soldu, gözde fer, yürekte sevda soldu…  Sana iyi geceler, huzursuz rüyalar, kabuslar ve kara düşler!

Günaydın gönül kırıklarım, dudaklarına kavuşamadığım sevgililerim, unuttuğum aşklarım, unutamadığım yalnızlıklarım! Size hep günaydın!

 

asli.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir