Uzayadam

Kafamda durmak bilmeyen bir melodi var. Kafam, üzerine tonlarca ağırlık bindirilmişçesine omuzlarıma çöküyor. Kafam, bedenimin üzerinde ve etrafında dönüyor…

Gözlerimi açmaya çalışıyorum, önce kör edici bir ışık, ardından kör karanlık… Göz kapaklarımı aralıyorum yine. Karşımda mavi bir mermer bilye dönüyor. O döndükçe kafamın içinde savruluyor sanki beynim.

Neredeyim?

Bu müzik ne?

Müziği tanıyorum… Hayatım boyunca belki binlerce kez dinledim. Hele son zamanlarda bir uzay mekiğinde bir astronot, elinde gitarla çalıp söylüyordu… Astronot süperstar…

Göz kapaklarım öyle ağır ki.

Kendimi sonsuz bir boşlukta hissediyorum. Ölüm dedikleri böyle bir şey mi?

Neredeyim?

Kollarımı kıpırdatamıyorum. Sürekli kapanan göz kapaklarımı zorluyorum bir kez daha. Karşımda hala mavi mermerden bir bilye var. Kafamı oynatamıyorum. Gözlerimi kollarıma çeviriyorum. Sanırım bir arabanın içindeyim. Sol kolum araba kapısının üzerinde, pencere açık. Spor bir araba… Müzik son ses… Sağ elim direksiyonda ana elimi çekemiyorum. Sanki sol dirseğim ve sağ avuç içimden arabaya yapıştırılmış gibiyim.

Gibi?

Kafam koltuk arkalığına yapışmış gibi…

Üzerimde garip bir kıyafet var. Kafamdaki kask mı acaba?

Motosiklet kaskı mı bu?

Niye hala dönüyorum? Bu bir düş olmalı… Evet, tabii… Çok çalışmaktan olsa gerek.

Şimdi gözümü açacağım ve yine kendimi çalışma odamda bulacağım.

Daha imzalamam gereken çok belge var. Of! Bu devlet işleri ne zor. Ama bir kez kontrolü elden bırakmayagör… Hemen kaos oluşur. Hele şu hayalperestler. Kontrolü ele geçirseler kim bilir neler yaparlar. Ama ben fırsat vermem. Gözlerim hep üstlerinde. İşleri güçleri saçma sapan hayaller kurup insanların akıllarını karıştırmak. Bir de bunlara inananlar var ki onlar daha tehlikeli. Bazen onlara bakıp yüzlerine karşı kahkaha atmak istiyorum. Barış, eşitlik lafı ağızlarından düşmüyor. Hepsi tembel. Ben çalışayım, sen bağışlarla yaşa! Oh ne ala memleket. Dirayetli olmak önemli. Fırsatçılara göz açtırmamak çok önemli, çok!

Gözlerimi açıyorum, bu kez karşımda hiçbir şey yok. Karanlık? Açamadım galiba gözümü. Şu spot ışığı mı? Ah! Ne kadar kuvvetli!

Güneş?

Güneş mi?

Neredeyim ben?

Major Tom? Beni duyabiliyor musun? Ben seni duyuyorum! Major Tom?

Buraya yapışmış haldeyim! Tanrım! Hala dönüyorum! Mavi mermerden bilye! Evim?

Bu bir şaka olmalı…

Bu o araba! O arabadayım! Bana arabaya bir manken koyacağız demişlerdi! Bir manken! Kukla!

O arabadayım… Radyonun üzerinde bir yazı var..

Ah şu gözlerimi bir açabilsem… Hah okuyabileceğim sanırım…

“Panik yapma”

Panik? Ne?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir