Hobbit ve içimdeki Ork ordusu…

Hobbit… (Film spoiler’ı içermez, hayat spoiler’ı içerebilir)

Her Peter Jackson filminden çıkarken yaptığım (ve istisnasız her Türk kızının da yaptığı) gibi ben de damarlarımda asil bir elf leydisi kanı dolaştığı edasıyla parmak uçlarımda süzüldüm salondan dışarı…

Kaşlar kalkık, baş dik, bel düz ve hatta yürüyen merdivenlerden inerken süzülerek ilerleme hissi tavan yapıyor.
Ne var? Doğayla barışık, esasında huzurlu bir ruha sahip olabilecek mizaçlıyım. Eh biraz boydan kaybediyorum ama olsun, parmaklarım Galadriel’inkilerden de ince…

Derken gerçek dünyaya adım atıyorum. Otopark çıkışı, yağmur damlası görünce otomatik olarak yoğun trafik moduna geçen caddeler, kornaya basanlar, yayaların üzerine araba sürenler… Bir kahve için duracağım kafenin yakınına park etmeye harcadığım 3 kahvelik saatler… Sakin olmalıyım.. Barışçıl biriyim ben…
Ve kahve sırasında muhabbetler, oturup şöyle bir haberlere bakmaya karar vermem, ülkenin ve dünyanın Mordor diyarından halkice haberleri ile mideme inen kramplar…
Sakin olmalıyım.. Aradığım huzur içimde…
Şeb-i Arus bugün.. Her ne kadar cumartesi günü 200 küsür liralık biletlerle İstanbul’da şenlik halinde kutlanmışsa da, sözlerinden zerre anlamayanlar onun temsilciliğine soyunmuşsa da… Soymayı da erdem bilmişseler de, yüzleri kızarmadan yüzbinlik saatlere, arsalara hediye dediyse de…Sakin olmalıyım… Ben iyimser biriyim..
Dün 130 çocuk öldü, sözde benim dinimin temsilcileri, sözde dinim adına çocukları katlettiler… Peygamber’in cehennem köpekleri dediği ‘radikal’lere kıyasla orklar daha iyi. İradeleri yok çünkü, sadece itaat ediyorlar. Oysa insana irade bahşedilmiş…
Sakin olmalıyım… Ork dediğin Elflerin hapsedilip ruhlarına kadar eziyete uğramış halleri değil mi zaten? Sakin olmalıyım yoksa üzerimize düşen bu karanlık ruhlarımızı çürüttükçe biz Elf(!)ler kendimizi birer ork olarak bulacağız…

 

asli.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir